top of page
shutterstock_318128108_edited.jpg

UMUT HÄ°KAYELERÄ°

Arzu KarataÅŸ

Meme Kanseri

Ä°lk duyduÄŸumda Bodrum’daki hastanedeydim. Mamografi ve MR sonuçları geldiÄŸinde ÅŸok oldum. Sonrasında inanmadım. Hatta içten içe inkar ettim. O gece gördüÄŸüm rüyada bile “Kanser deÄŸilsin” dediler. Uyandığımda, gerçeklerle yüz yüze geldim ve aÄŸlamaya baÅŸladım. Ertesi gün, hayatta ilk defa telefonumu almadan iÅŸten çıktım. UçaÄŸa bindim ve Ä°stanbul’a gelene dek aÄŸladım. Ä°stanbul’da biyopsi kararı alındığında kimse bir açıklama yapmasa da, yüzlerinden durumun ciddiyeti anlaşılıyordu. Kendime BoÄŸaz’da bir otelde oda kiraladım ve bütün gece aklımda ölüme ve hayata dair sorularla denize baktım. Ölümü ensenizde hissediyorsunuz ama ne zaman kapınızı çalacağınızı bilmiyorsunuz. O psikolojiden sonra, yaÅŸama dair öncelikleriniz tamamıyla deÄŸiÅŸiyor. Biyopsi sonucu kötü geldi. BeÅŸ yerde tümör vardı ve doktorlar PET çekimi sonrası kemikte bir lezyondan ÅŸüphelendiler. Ben daha kanser olduÄŸumu içime sindirememiÅŸken, metastaz ihtimali ile yıkıldım diyebilirim. Ä°laçlarımın dozlarını sormadım. Raporlarıma bakmadım bile. Ä°nternetten hiçbir ÅŸey araÅŸtırmadım. 

 

Kemiklerde görülen lezyonun sadece deformasyon olduÄŸunu öÄŸrendikten sonra port takıldı. OnkoloÄŸum bana alacağım dozu ve etkilerini anlatırken, aklımdaki tek soru saçlarımın ne zaman döküleceÄŸi idi. Bir saÄŸlık çalışanı olarak, bunun bir hasta üzerindeki etkisini biliyordum. Hep en kötü senaryolar vardı aklımda. Ölümü bile bekliyordum. Hastanede bir ÅŸeye kızdığımda ya da çok üzüldüÄŸümde, zaman zaman onkoloji katına inerdim. Kanser tedavisi gören kiÅŸileri izler ve ÅŸikayet etme hakkım olmadığını düÅŸünürdüm. Åžimdi aynanın diÄŸer tarafına geçmiÅŸtim. Hasta tarafındaydım. Duygusal parametreleri bizzat kendim yaşıyordum.  Doktorumun söylediÄŸine göre 14 ile 20 gün arasında saçlarım dökülecekti. Ä°ÅŸin içindeydim ama nereden peruk alınır, saç protezi iÅŸlemi nasıl uygulanır, hangi vitamin alınır bilmiyordum. 16 kür kemoterapi aldım ve yaklaşık beÅŸ ay sürdü.  Yeni ilaçlar ve tıptaki geliÅŸme sayesinde bu iÅŸlem artık sanıldığı kadar korkutucu deÄŸil. Eninde sonunda bu sürecin biteceÄŸine inanmak insana güç veriyor. ilk günden sonraki üç gün içinde; mide yanması, dildeki metalik tat, yemek yiyememek ve yorgunluk gibi yan etkileri olsa da, adım adım tümörlerinizin küçüldüÄŸünü izlemek, hücrelerinize yayılmış o illete karşı bir zafer kazandığınızı hissetmek her ÅŸeye deÄŸerdi.

 

Kemoterapilerin öncesini ve sonrasını bir ÅŸölene dönüÅŸtüren, hastaneye giderken pijamamı bile düÅŸünen, evimi dezenfekte eden, beni yalnız bırakmayan arkadaÅŸlarım olmasa bu kadar güçlü olamazdım. Size ne mutluluk veriyorsa onları yapmaya çalışın ve onkoloÄŸumun bana dediÄŸi gibi, duygularınızı bastırmayın, hislerinize izin verin. Bu süreci daha iyi, daha kolay atlatmaya yarar ne varsa onu yapmaya çalışın.

Sema Ergenekon

Meme Kanseri

Aslında ben elime kitle geldiÄŸi an iyi bir ÅŸey olmadığını hissetmiÅŸtim. Ama elbette insan ne olursa olsun konduramıyor. Tanımsız bir endiÅŸe duygusuyla geçti ilk muayeneler. Sonra alınan parçanın sonucu geldiÄŸinde artık hastalığımın bir adı oldu. Ama aynı anda idrak ve kabullenme gelmiyor. ÅžaÅŸkınlık. Biri arasın da "test sonucu yanlışmış, bir hata var" desinler diye bekledim. Ameliyat olup, kitlenin tamamen alındığında bile hala ÅŸoke evresindeydim. Hatta kemoterapi alacağım kesinleÅŸtiÄŸinde bile hala sadece ÅŸaÅŸkındım. Sonra derin bir acı dönemi baÅŸladı. Korku. Ä°ÅŸte bence en tehlikeli nokta hastanın o andakibakış açısı. “Bunu neden yaşıyorum” öfkesinin kiÅŸiyi ele geçirmesi an meselesi. O an bakış açımı deÄŸiÅŸtirmem gerektiÄŸine karar verdim. Öfkeli deÄŸil anlayışlı olmam gerektiÄŸine inandım. Bu anlayıştan kastım ÅŸu; Hayatı anlamak. Bu hastalığa neden yakalandığımın sebebini bulmak, bunu deÄŸiÅŸtirmek. Hayatımda eksik ve aksak giden ÅŸeyleri tespit edip, geçmiÅŸe ve neler olmuÅŸ ve oluyor diye bakmaya baÅŸladım. Neleri yanlış, neleri fazla, neleri eksik yaptığımı gördüm. Bir aydınlanma dönemi yaÅŸadım diyelim. Kanser hayatıma ışık tuttu. GörmediÄŸim görmek istemedim ne varsa herÅŸeyi gözümün önüne serdi. UnuttuÄŸum, ihmal ettiÄŸim yorgun Sema'yı görmemi saÄŸladı. Ä°ÅŸte o anda öfkeli olup hayata küsmeyi, kızgın olmayı seçmek yerine deÄŸiÅŸmeyi seçtim. DeÄŸiÅŸtiniz mi diye sorarsanız hala yolun başındayım. Uzun bir yolum var. ama en azından yola çıktım.

Ä°lk kemoterapi seansımın ikinci haftası bitip de üçüncü haftayı sürerken saçlarım tutam tutam elime geldi. Rüzgara bıraktığımda kopup uçan saç tutamlarım hala gözümün önüne geliyor. Çok hüzünlü bir kare. Sonra açılan saç derinizle yüzleÅŸiyorsunuz. Sonunda kendimi peruk takacağıma kalan saçlarımı kazıtırken buldum. Ä°lk kez o an aynada kendimi saçsız gördüm. Aynada gördüÄŸüm kadın çok üzgündü. Kırgındı. Ama peruk takılınca kendimi daha iyi hissettim. Ara ara sıkılıp çıkardığım oldu. Bazı dönemler hiç takmadım. Çünkü yazdı ve peruk taşımak zor geliyordu. Ama ne zaman bir yere gidecek olsam peruÄŸumu taktım. Ä°nsan böyle durumlarda önce güçlücülük oynamak istiyor. Mesela önce peruk filan istememe hali geliyor. Neyse süreç onu yaÅŸayacağım dedim. Ama sonra gereksiz yere kendimi zorladığımı gördüm. Sonra da canım isterse taktım, istemezse çıkardım. Ama ÅŸurası kesin ki peruk süreçteki ruhsal dalgalanmalarımda bana iyi geldi.  

Bu hastalık bizi bulduysa bunun bir nedeni var. Çok sevdiÄŸim bir söz var. Gerçekleri görmek acı vericidir. Evet bu çok acılı bir dönem. Ama bundan nasıl çıkacağımız sadece bize baÄŸlı. Ben kanserin kazanılan bir savaÅŸ olduÄŸuna deÄŸil, bedenin ve ruhun bir çığlığı olduÄŸuna inanıyorum. Bu çığlığı, isyanı dinlemek anlamak gerekiyor. EÄŸer kulaklarımızı tıkarsak çığlığın ÅŸiddeti daha da artacaktır. Ya da biz tam sustu sanırken yeniden baÅŸlayacaktır. "Hastalıkların Ruhsal Nedenleri" diye bir kitap var. Bunu okumak ve uygulamak bana çok iyi geldi. Sadece tedavi görenlere deÄŸil herkese tavsiye ederim.

Nuray BozdaÄŸ

Lenfoma

Beklenen sonuca ulaÅŸtım ve zaferi kazandım. Çok ÅŸükür tedavim bitti.

8 kürle bu iÅŸi baÅŸardım. Åžunu anladım ki güzel ÅŸeylere ulaÅŸmak sabır ve güç gerektiriyormuÅŸ. Bundan sonraki hayatımda herkesin hayat koçu olmak için varım. Bilgim olduÄŸu kadar tecrübelerimle yardımcı olmak isterim. Hiçbir zaman kanser güçlü olmasın, siz güçlü olun. Unutmayın ki kanser sadece adı kötü olan bir illet, yoksa biz ona boynumuzu eÄŸdirmeyiz. SaÄŸlıkla kalın kanser dostlarım.

Seda Cebe

Meme Kanseri

Hayatım boyunca pembe rengi çok sevdim; her yaÅŸadığım olayda pembe düÅŸün pembe olsun derdim ve ÅŸimdi ben de pembe kurdeleliyim. Ama pembeyi hala seviyorum, hala seviyorum. 

 

Ben bu hastalıkla ilk 29 yaşımda tanıştım. OÄŸluma hamile kalmadan önce, yumurtalıkta olan belirtilerle doktora gittim. Memede de ayrıca açık ve bulanık yeÅŸil akıntı vardı. Doktor hiç ciddiye almadı beni, umursamayıp geçer dedi. 1 ay sonra oÄŸluma hamile kaldım. 2. hamileliÄŸimdi ve yumurtalıktaki kitle 9 ay boyunca büyüdü büyüdü 20 cm oldu. 1.250 gr. ağırlığındaydı. DoÄŸumda kitle, yumurtalık ve bebek apandistim alındı. 7 günlük lohusa iken 1. evre olduÄŸunu öÄŸrendik. Tedavim cerrahi olarak kaldı, baÅŸka bir ÅŸey yapılmadı. Erken evre olduÄŸu için lenflerim de temizdi. Aradan 1.5 yıl geçti, ben 3 ayda bir onkoloÄŸuma ve kadın doÄŸum doktoruma kontrolüme gidiyordum. Bana sürekli meme kanseri riskim olduÄŸunu dikkatli olmamızı söylüyordu doktorlar. SaÄŸ kaburgamda geceleri beni uyandıran bir aÄŸrı olmaya baÅŸladı, 1 ay sonra kendimi muayene ettiÄŸimde ise elime sert ve hareketsiz bir kitle geldi. Doktora gittim, ultrasonda her ÅŸey ortadaydı. Aslında hemen cerrahi müdahale, biyopsi derken 2. evre meme kanseri olduÄŸumu öÄŸrendim. 1 hafta içinde mastektomi için hazırlıklara baÅŸladık. Ameliyat oldum, lenflerim yine temizdi ve bende oluÅŸan kanser türü saldırgan deÄŸildi. Tüm sonuçlar benden yanaydı. OnkoloÄŸum kemoterapi vermedi, radyoterapi de almadım, ÅŸu an sadece tamoxifen kullanıyorum. Erken evrede yakalamanın ÅŸansını yaşıyorum. Peki diyeceksiniz bu kadar genç yaÅŸta, bunca ÅŸeye küçüçük çocukların varken nasıl dayandın? Allah’a hep dua ederdim, sonuçlar kötü çıkarsa bile bana güç versin, isyan etmeyeyim diye. Dualarım kabul oldu, inancımı hiç kaybetmedim ve hiç korkmadım ne hastalıktan ne de baÅŸka bir ÅŸeyden. Hatta ameliyat masasında narkoz verilirken bir gülümseme patlatıp da bayıldım. Her ÅŸekilde mutlu olmayı öÄŸretti güzel Allah’ım. Åžükürler olsun her ÅŸey için, yaÅŸadığım tüm kötü günler için ÅŸükürler olsun Rabbim’e. Artık gerçek mutluluÄŸu yaÅŸayabiliyorum, her anımın kıymetini biliyorum. YaÅŸadıklarım beni hep olumlu yönde deÄŸiÅŸtirdi. En son olduÄŸum meme kanserini atlatalı 16 ay geçti. Åžu an saÄŸlıklıyım, her ÅŸey yolunda. 6 yaşında bir kızım, 2.5 yaşında bir oÄŸlum var yanaklarınızdan öperler. Onlar onca yaÅŸadığım ÅŸeyi hiç fark etmediler bile. Ben de sanki grip oldum atlatmışım gibi hissediyorum. Biraz geç kalsaydım kemoterapi alacaktım, tedavim uzayacaktı, daha zor olacaktı sınavım. Bütün hanım arkadaÅŸlara diyeceÄŸim tek bir ÅŸey var: Kanserden korkmayın, geç kalmaktan korkun. Lütfen kendinizi önemseyin, muayene olmaktan korkmayın, saÄŸlığınızı ve geleceÄŸinizi ihmal etmeyin. 

 

Unutmadan şunu da belirtmek isterim: Ailemde kimse kanser olmadı, ilk kez bende oldu. Brca1, Brca2 genlerime bakıldı; gen mutasyonu da yok. Alkol ve sigara kullanmam, beslenmesi bozuk biri de değilim neden olduğuna doktorlarım da anlam veremediler.

Elif Çinko Sara

Meme Kanseri

2015 yılı, muhteÅŸem yeni yıl kutlaması ile baÅŸlamıştı. Yeni umutlar, yeni hayaller ve bebek beklerken tam da 32 yaşında kapımızı çaldı bu hastalık. Nasıl oldu ben bile anlamdım. DuÅŸta elime gelen sertlik, saÄŸ göÄŸsün sol göÄŸsüm büyük olduÄŸumu fark etmemle baÅŸladı her ÅŸey. 2. annem kavınvalidemin baskısıyla doktora gittim ve çıkan sonuç meme kanseri! En kötüsü saÄŸ göÄŸsün tamamen alınacak olması. “Bittim Allah’ım dedim, olmaz olamaz aldırmam.” Çok da uÄŸraÅŸtım aldırmamak için ama bütün gittiÄŸim hocaların alınacak demesi beni bitirmiÅŸti. Ameliyata 1 gün kala solda ÅŸüphe çıkması ve alınabilir denmesi ile ikinci ÅŸoku yaÅŸadım, ölüyorum sandım. 25 Mart’ta büyük bir operasyonla sadece saÄŸ göÄŸsüm alındı. Neyse ki sol temizdi, koltuk altım temizdi. O zaman Rabbim’in verdiÄŸi ve aldığı her ÅŸeye bunda da bir hayır vardır dedim.

 

Sonra kemoterapi baÅŸladı. Radyoterapiye gerek duymadılar. Çok zordu evet ama hayat çok güzeldi, yaÅŸamak, nefes almak… MuhteÅŸem eÅŸim, bir o kadar kocaman ailem ve yapılan onca güzellikler süprizler... Daha çok erken dedim, ben çok güçlüyüm güçlüyüz dedim. Tüm bu süreçte peruk takmadan iÅŸime, gezmelerine devam ederek hayatıma devam ettim ve sonunda da yendim. Åžimdi ise umrumda bile deÄŸil. Hala saÄŸ göÄŸsüm yok ve hayat çok güzel, yaÅŸamak tarifsiz. Her anımıza ÅŸükürler olsun.

bottom of page